Şans Tesadüfleri Sevmez !

5 Temmuz 2011 Salı

Temel Aksoy’ un şanş üzerine güzel bir analizi…

Bazı insanlar hep dört ayaklarının üzerine düşerler. En iyi işler, en iyi teklifler onları bulur, en tatlı insanlarla onlar evlenir. Bazılarının peşini ise şansızlıklar bırakmaz. İşte hep doğru zamanda doğru yerde bulunmak gibi sıra dışı “yetenekleri” olanların ortak özellikleri…

Neden bazı insanların hiç şansı yoktur, neden gittikleri tatile bile yağmur götürürler de bazılarının paçasından şans akar? Onların hep doğru zamanda doğru yerde bulunmak gibi sıra dışı bir “yetenekleri” vardır. Şansları özel ve iş hayatlarında hep yaver gider. Kimileri de hep şanssızlıklarla boğuşur. Ne evlilikleri ne işleri ne de arkadaşlıkları yolundadır. Hayatları “yol kazaları” ile doludur.

Şanslı insanlarla şansızların başına gelenler arasında temel farklılıklar vardır:

Hayat, şanslılara cazip fırsatlar sunar. Şanssız insanların başına ise böyle şeyler gelmez; aksine tüm şanssızlıklar onları bulur.

Şanslı insanlar hayatta hep doğru kartları seçerler. Hangi kararın kendilerini ileriye götüreceğini sanki birileri kulaklarına fısıldar. Şanssızlar neredeyse her seçimlerinde hayal kırıklığına uğrarlar.

Şanslı olanlar amaçlarına kolayca ulaşırlar,onlar bir şey istediğinde sanki tüm alem seferber olup bu isteğin yerine getirilmesi için çalışır. Şanssızların ise işleri ters gider, hayalleri hep kursaklarında kalır, tuttukları kurur, aksilikler peşlerini bırakmaz.

Bazı insanlar hep dört ayaklarının üzerine düşerler. En iyi işler, en iyi teklifler onları bulur, en tatlı insanlarla onlar evlenir. Bazılarının peşini ise şansızlıklar bırakmaz. İşte hep doğru zamanda doğru yerde bulunmak gibi sıra dışı “yetenekleri” olanların ortak özellikleri…

Wiseman ve arkadaşlarının yaptığı deneylerde, kendilerini şanslı olarak niteleyen insanların psikolojik yapılarının şanssızlara göre çok daha olumlu olduğunu ortaya koydu. Şanslı insanların kafa yapıları, ruh halleri ve hayata karşı aldıkları tavır kendi fırsatlarını yaratma ve bu fırsatlardan yararlanma üzerine kurulu.

Wiseman, gözlem ve deneyleriyle şanslı insanları şanssızlardan ayrılan 4 temel özellik olduğunu tespit ediyor.

1. Şanslı insanlar fırsat yaratma ve önlerine gelen fırsatı fark etme konusunda beceriklidirler.

2. Şanslılar hayata karşı rahattırlar, iç huzurları yüksek, endişe katsayıları düşüktür. Bu sebeple sezgilerini daha rahat dinlerler, kararları daha isabetli olur.

3. Gelecek beklentileri olumludur. Tutkuları ve hayalleri vardır. Geleceği değiştirme gücüne sahip olduklarına inanırlar. Aldıkları kararlar bu inancı hayata geçirmek üzerinedir. İyimserlik en önemli özellikleridir.

4. Şanssızlığı şansa dönüştüren esnek bir yaklaşım benimserler. Düşerler ama kalkmasını bilirler. Depresyona girerler ama hemen toparlanırlar; hayata küsmezler. Yeni yollar dener şansızlığı şansa çevirecek bir yol bulurlar.

Şanslı olan insanların çok önemli bir özelliği daha vardır: Hayatı kendi isteklerine göre değiştirebileceklerine inanırlar. Bu nedenle daha fazla çaba gösterirler, daha çok gayret ederler, daha çok denerler. Sonuç alamadıkları takdirde yeniden başlama gücünü bulurlar kendilerinde. Bu tutum onların şanslarını arttırır. Kişisel güçleri, irade ve kararlılıklarıyla hayatı deneyerek öğrenirler.

Şansız insanlar ise genelde karamsarlıklarından ve hemen hayata küstüklerinden daha az çaba gösterirler, ikinci üçüncü denemeye girişmezler. Bir mazeret bulup vazgeçerler, kendi şanslarını kendileri köreltirler.

Richard Wiseman’ın dediği gibi “Şans ilahi bir hediye ya da sihirli bir yetenek değildir. Şans, bir zihin durumu, düşünme ve davranma biçimidir. İnsanlar şanslı ya da şanssız doğmazlar. Duyguları, düşünceleri ve davranışlarıyla şansı da şanssızlığı da kendileri yaratırlar.”

“Ne şanssız bir insanım ben.” derseniz, öyle olursunuz. Bu inancınız “kendi kendini kanıtlayan bir kehanet” gibi hayatınızı şansızlıkla doldurur.

Belki kendilerini şanssız görenlerin Wiseman’ın bir aylık deneyini hayatlarında uygulaması gerekir. Bence tavır ve davranışlarımızı değiştirerek şansı kendi hayatımıza davet edebiliriz. Daha fazla gayret göstererek daha çok seçeneği deneyerek daha yaratıcı düşünerek daha anlamlı bir hayata kavuşmanın kapısını açabiliriz.

Bence denemeye değer. Ya sizce?

Yazan: Temel Aksoy


Share/Bookmark

0 comments :